Yönetim Algısı Değişmeli, İnsan Kaynağını Çeşitlendirilmeli

EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Duha Baran, pandemi sürecinde ticaret, sanayi ve hizmetler sektörünün kısıtlanan seyahatler, sokağa çıkma yasakları ile birlikte zor bir dönem geçirdiğini ifade etti. Şirketlerin faaliyetlerini ciddi anlamda zorlayan bir durumla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden EGİKAD Başkanı Baran, “Sorunların çözümü için devletin kısmi destekleri oldu ancak iş yaşamının toparlanması uzun sürecek. Hayat, sosyal yaşam yeni normale adapte olarak bu süreçte normalleşirken, şirketler de yeni iş yaşamını kurgulamalı, öğrenmeli ve uygulamalıdır” diye konuştu.
 
Avukat Rebia Rezzan Özduran ise pandemi sürecinde herkesin geçmiş tecrübeleri ve deneyimleri ile bu süreci atlatmaya çalıştığını ancak yeni normale hazırlanmamın şart olduğunu söyledi. Yönetim algısının değişmesinin şart olduğunu ifade eden Av. Özduran, “İnsan kaynağımızı çeşitlendireceğiz, bundan böyle ekiplerimizi tek bir yaş grubundan oluşturmamaya özen göstereceğiz. Kişiler ve departmanlar arası ilişkilere önem verirken, hiçbir bilginin tek bir kişinin tekelinde olmamasına dikkat edeceğiz. Uzaktan çalışma için organizasyonumuz hazır olacak, uzaktan çalışma talebiyle gelen iş başvurusunu ya da bir çalışanının talebini artık şok olarak karşılamayacağız. Çalışanlarımızın sağlığına özen göstereceğiz, özel sağlık sigortası için bütçelerimizde yer açacağız” diye konuştu.
 
“Kısa çalışma ödeneği kullanan şirketler erken işbaşında bildirim yapmalı”
 
Yeni dönemi hukuki yönetim ve finansal yönetim olarak iki parçada değerlendiren Av. Özduran, hukuki yönetim anlamında sözleşmelerin pek de üzerinde durulmayan, özellikle “mücbir sebep” başlığının artık özenle takip edilmesi gerektiğini belirtti. Şirketlerin teknolojik alt yapılarının güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Av. Özduran, veri güvenliğini sağlayarak online çalışma yöntemlerini iş yaşamımıza sokmamız gerektiğini söyledi.
Bu dönemde yürürlükte olan kısa çalışma ödeneği ile ilgili önemli bilgileri de paylaşan Av. Özduran, “Toplumsal iş barışı anlamında devlet kısa çalışma ödeneği kapsamında bir çalışanın maaşının yüzde 60’ını karşılarken, imkanı varsa işverenin çalışanının maaşını tamamlamasını doğru ve etik buluyorum” dedi. Kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan çalışanın tam zamanlı çalıştırılamayacağını vurgulayan Av. Özduran, “Şirket olarak kısa çalışma ödeneğinden faydalanmış isek ve kısa çalışma ödeneği süresinden daha erken bir tarihte iş başı yapmaya karar verdiysek, o tarihten  6 iş günü öncesinden İşkur’a bildirim yapılmalı. Aksi halde cezası büyük” dedi.
 
“İtibardan tasarruf olmaz, borçlar erken değil zamanında ödenmeli”
 
Finansal yönetimde tasarrufun ön plana çıkacağını, israftan kaçınılması gerektiğini belirten Av. Özduran, “Ancak burada neyin israf olduğunu, nerelerden tasarruf edileceğini doğru tespit etmek önemli. İtibardan tasarruf olmaz. Örneğin çalışanların tatil haklarını elinden almak doğru olmadığı gibi, personelin özel sağlık sigortalarını iptal etmek ya da yapmaktan vazgeçmeyi tasarruf olarak kabul etmemiz pek mümkün değil” dedi
 
Her şey durduğu zaman soluk almamızı sağlayacak likiditemiz olması gerektiğine dikkat çeken Av. Özduran, tavsiyelerini şöyle tamamladı: “Etkin borç alacak yönetimi yapılmalı, genel gider denetim altında tutulmalı. Erken ödemeleri önlemek için şirketin bir ödeme politikası olmalı. Borç vadesinde ödenir, ‘borcum mu var, ben bunu ödeyim bitsin gitsin’ algısı güzel ama eldeki nakdin ne kadar önemli olduğunu bu dönemde öğrendik. Ve bizi gelecekte ne bekliyor bilmiyoruz. O sebeple borçları zamanında ödemeye yönelik bir planlama belirlemek de hayati önem arz ediyor”