Yaratıcı endüstriler, ekonomik toparlanmayı hızlandırabilir
Zorlu Holding’in Zorlu PSM ile birlikte dijitalleşme üzerine merak uyandırmak ve disiplinlerarası diyalog geliştirmek amacıyla hayata geçirdiği Digilogue’un Future Tellers/Gelecek Anlatıcıları serisinin, pandemi döneminde Zorlu PSM ve İKSV işbirliğiyle “Toplumsal Dönüşüm ve Yaratıcı Endüstriler” temasına odaklanarak hayata geçirdiği webinar’ların ardından ortaya çıkan rapor, ortak akıl yürütmeye ve yaratıcı endüstrilerin etkisine dikkat çekiyor
25 Mart 2021 - 20:15
26 uluslararası kurum temsilcisinin; pandemi dönemine ilişkin değerlendirmeleri ve ileriye dönük yönlendirici öngörülerine dayanan rapor; kişileri ekonomik, çevresel, sosyal ve kültürel anlamda etkileyen yaratıcı endüstrilerin ekonomik ve sosyal toparlanma süreci için hızlandırıcı bir rol üstleneceğine vurgu yapıyor.
Zorlu PSM, Digilogue ve İKSV işbirliğiyle; Ağustos-Ekim 2020 tarihleri arasında hayata geçirilen Future Tellers/Gelecek Anlatıcıları serisinin “Toplumsal Dönüşüm ve Yaratıcı Endüstriler” webinar oturumlarını ele alan rapor, İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültür Yönetimi Yüksek Lisans Programı Direktörü Doç. Dr. Gökçe Dervişoğlu Okandan’ın danışmanlığı ve sosyal inovasyon platformu imece’nin editöryel desteğiyle hazırlandı. Uluslararası kurumların temsilcilerinin kolektif içgörülerini içeren raporun, “Türkiye Kültür Sanat Kurumları”, “Uluslararası Kültür Sanat Sahnesi”, “Müzik Festivalleri”, “Yaratıcılık ve Teknoloji Odaklı Ekosistemler” ve “Dijital ve Hibrit Etkinlikler” başlıklarında, geleceğin nasıl tasarlanabileceğine dair yönlendirici bir kılavuz olması amaçlanıyor.
Yaratıcı endüstriler, dijitalleşme ile tüm dünyada değişiyor, dönüşüyor.
Yaratıcı endüstri aktörlerinin örnek alabileceği ve üstüne yeni modeller inşa edebilecekleri araç ve yöntemler de raporda yer alıyor. Kültür-sanat endüstrisindeki yerel kurum ve aktörlerin yanı sıra uluslararası kurumların da katılımcı olduğu raporda; pandemi döneminde fiziksel işlerin neredeyse durma noktasına geldiği kültür-sanat ve etkinlik sektöründe dijitalleşmenin açabileceği imkanlara değiniliyor. Seri kapsamında; Barbican Centre, Borusan Sanat, Cleveland Sanat Müzesi, Elbphilharmonie, Extrema Festival, Gray Area, Harpa, HeyMo The Experience Design Company, I-Mice Derneği, Illusionist Digital Arts Studio, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), İstanbul Modern, Jules Verne Travel&Event, Kapital Medya, Le Guess Who?, Loveland Events, Lincoln Center, Primary Talent International, SALT, Sonar+D, Sonar Barcelona, Southbank Centre, Stochastic Labs, TodaysArt ve Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nden sektör profesyonelleri, “Hem kurum hem katılımcı açısından dijital mecralarda nasıl verimli biçimde var olunabilir?”, “Kurumlar dijital mecralarda, çevrimiçi faaliyetlerinde ekonomik sürdürülebilirliği nasıl sağlayabilir?” “Sanatçı ve kurum arşivlerini daha erişilebilir kılmanın yolları nelerdir, nasıl gelir modeline dönüştürülür?”, “Festivaller başta olmak üzere canlı sanat ve eğlence endüstrisi geleneksel çerçevelerinden uzaklaştıkça hangi dinamikler etrafında şekillenebilir? “Pandeminin ardından değişen takipçi, izleyici deneyimleri festival gibi canlı sanat ve eğlence endüstrisine yönelik alışkanlıkları nasıl etkiler?” ve “Sanat üretimi ve iş yapma pratiğinde, sanatçıdan sahne emekçilerine, kurum çalışanlarından sanatseverine tüm paydaşların iyi olma halini gözeten değerler sistemi nasıl kurulabilir?” gibi pek çok sorunun cevabını birlikte arıyor.
Sorgulamanın ve beraber düşünme kaslarını güçlendirmenin faydalı olacağı bir dönemdeyiz
Endüstrinin karşılaştığı ve derinden etkilendiği sorunları tartışmaya açarak ortak öğrenimler oluşturma, bir tecrübe havuzu yaratma ve bu havuzu topluluk için potansiyel kaynaklara dönüştürme hedefiyle yayımlanan raporda; kesin cevapların olmadığı ve çözümlerin deneme yanılma yöntemiyle bulunduğu bu olağanüstü dönemde reaktif davranmaktan ziyade sorgulamanın ve beraber düşünme kaslarını güçlendirmenin önemine dikkat çekiyor.
Ortaya çıkan kolektif bilgiler ve benzer sorunlardan beslenen tecrübe havuzunu, dünyadan ve Türkiye'den örnekler ile sunan raporda, webinar konuklarının paylaşımlarına birebir sadık kalarak, onların öznel deneyimlerine ve iç görülerine dayanarak topluluğun ortak hafızası, benzediği ve ayrıştığı noktalar okuyucuya sunuluyor
“Aynı anda etkilenen toplulukların edindiği ortak deneyim, yeni öğrenme süreçleri için nasıl bir katalizör oluşturuyor?”, “Birbiri ile ilintili olarak yaratıcı endüstriler, kültür-sanat alanları ve toplumsal davranışlar nasıl şekilleniyor?” gibi soruları inceleyen diyalog serisi “Future Tellers/Gelecek Anlatıcıları”nın sunduğu raporun; içinden geçtiğimiz geçiş dönemini gelişime ve fırsata çevirmek, sanal ortamlara entegre olmanın ve hızla değişen hayatlarımızın yaratıcı endüstrilere etkisini, kültür- sanat kurumları ve profesyonellerinin perspektifinden görmek için yepyeni bir platform olarak değerlendiren Digilogue Artistik Direktörü ve Future Tellers Küratörü Lalin Akalan; “Sosyal etki odaklı bir çalışmanın ürünü olan raporumuz, Türkiye’nin ve ilintili küresel yaratıcı alanların eşzamanlı dönüşümlerini irdelediği için paha biçilmez bir bellek görevi üstleniyor. Her şeyden öte kültür-sanat ve yaratıcı endüstrilerin paydaşlarının duyulmayan seslerine alan açarak; nelerin değişmesi gerektiği konusunda bize gelecek senelerde de yol gösterici oluyor.”
Zorlu PSM, Digilogue ve İKSV işbirliğiyle; Ağustos-Ekim 2020 tarihleri arasında hayata geçirilen Future Tellers/Gelecek Anlatıcıları serisinin “Toplumsal Dönüşüm ve Yaratıcı Endüstriler” webinar oturumlarını ele alan rapor, İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültür Yönetimi Yüksek Lisans Programı Direktörü Doç. Dr. Gökçe Dervişoğlu Okandan’ın danışmanlığı ve sosyal inovasyon platformu imece’nin editöryel desteğiyle hazırlandı. Uluslararası kurumların temsilcilerinin kolektif içgörülerini içeren raporun, “Türkiye Kültür Sanat Kurumları”, “Uluslararası Kültür Sanat Sahnesi”, “Müzik Festivalleri”, “Yaratıcılık ve Teknoloji Odaklı Ekosistemler” ve “Dijital ve Hibrit Etkinlikler” başlıklarında, geleceğin nasıl tasarlanabileceğine dair yönlendirici bir kılavuz olması amaçlanıyor.
Yaratıcı endüstriler, dijitalleşme ile tüm dünyada değişiyor, dönüşüyor.
Yaratıcı endüstri aktörlerinin örnek alabileceği ve üstüne yeni modeller inşa edebilecekleri araç ve yöntemler de raporda yer alıyor. Kültür-sanat endüstrisindeki yerel kurum ve aktörlerin yanı sıra uluslararası kurumların da katılımcı olduğu raporda; pandemi döneminde fiziksel işlerin neredeyse durma noktasına geldiği kültür-sanat ve etkinlik sektöründe dijitalleşmenin açabileceği imkanlara değiniliyor. Seri kapsamında; Barbican Centre, Borusan Sanat, Cleveland Sanat Müzesi, Elbphilharmonie, Extrema Festival, Gray Area, Harpa, HeyMo The Experience Design Company, I-Mice Derneği, Illusionist Digital Arts Studio, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), İstanbul Modern, Jules Verne Travel&Event, Kapital Medya, Le Guess Who?, Loveland Events, Lincoln Center, Primary Talent International, SALT, Sonar+D, Sonar Barcelona, Southbank Centre, Stochastic Labs, TodaysArt ve Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nden sektör profesyonelleri, “Hem kurum hem katılımcı açısından dijital mecralarda nasıl verimli biçimde var olunabilir?”, “Kurumlar dijital mecralarda, çevrimiçi faaliyetlerinde ekonomik sürdürülebilirliği nasıl sağlayabilir?” “Sanatçı ve kurum arşivlerini daha erişilebilir kılmanın yolları nelerdir, nasıl gelir modeline dönüştürülür?”, “Festivaller başta olmak üzere canlı sanat ve eğlence endüstrisi geleneksel çerçevelerinden uzaklaştıkça hangi dinamikler etrafında şekillenebilir? “Pandeminin ardından değişen takipçi, izleyici deneyimleri festival gibi canlı sanat ve eğlence endüstrisine yönelik alışkanlıkları nasıl etkiler?” ve “Sanat üretimi ve iş yapma pratiğinde, sanatçıdan sahne emekçilerine, kurum çalışanlarından sanatseverine tüm paydaşların iyi olma halini gözeten değerler sistemi nasıl kurulabilir?” gibi pek çok sorunun cevabını birlikte arıyor.
Sorgulamanın ve beraber düşünme kaslarını güçlendirmenin faydalı olacağı bir dönemdeyiz
Endüstrinin karşılaştığı ve derinden etkilendiği sorunları tartışmaya açarak ortak öğrenimler oluşturma, bir tecrübe havuzu yaratma ve bu havuzu topluluk için potansiyel kaynaklara dönüştürme hedefiyle yayımlanan raporda; kesin cevapların olmadığı ve çözümlerin deneme yanılma yöntemiyle bulunduğu bu olağanüstü dönemde reaktif davranmaktan ziyade sorgulamanın ve beraber düşünme kaslarını güçlendirmenin önemine dikkat çekiyor.
Ortaya çıkan kolektif bilgiler ve benzer sorunlardan beslenen tecrübe havuzunu, dünyadan ve Türkiye'den örnekler ile sunan raporda, webinar konuklarının paylaşımlarına birebir sadık kalarak, onların öznel deneyimlerine ve iç görülerine dayanarak topluluğun ortak hafızası, benzediği ve ayrıştığı noktalar okuyucuya sunuluyor
“Aynı anda etkilenen toplulukların edindiği ortak deneyim, yeni öğrenme süreçleri için nasıl bir katalizör oluşturuyor?”, “Birbiri ile ilintili olarak yaratıcı endüstriler, kültür-sanat alanları ve toplumsal davranışlar nasıl şekilleniyor?” gibi soruları inceleyen diyalog serisi “Future Tellers/Gelecek Anlatıcıları”nın sunduğu raporun; içinden geçtiğimiz geçiş dönemini gelişime ve fırsata çevirmek, sanal ortamlara entegre olmanın ve hızla değişen hayatlarımızın yaratıcı endüstrilere etkisini, kültür- sanat kurumları ve profesyonellerinin perspektifinden görmek için yepyeni bir platform olarak değerlendiren Digilogue Artistik Direktörü ve Future Tellers Küratörü Lalin Akalan; “Sosyal etki odaklı bir çalışmanın ürünü olan raporumuz, Türkiye’nin ve ilintili küresel yaratıcı alanların eşzamanlı dönüşümlerini irdelediği için paha biçilmez bir bellek görevi üstleniyor. Her şeyden öte kültür-sanat ve yaratıcı endüstrilerin paydaşlarının duyulmayan seslerine alan açarak; nelerin değişmesi gerektiği konusunda bize gelecek senelerde de yol gösterici oluyor.”
FACEBOOK YORUMLAR