Üretim ve ihracat sert fren yaptı
Yarattığı katma değer ve istihdam ile ülke ekonomisinin en önemli sektörlerinden birisi olan otomotiv sektörü, son 3 yıldır yaşadığı sıkıntılardan kurtulamıyor. 2017 yılında iç pazarda 1 milyon adetlik araç satışı ile rekor kıran sektör, cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesiyle başlayan ekonomik kriz ile birlikte sert bir şekilde daralmaya başladı. Bu yıl yeniden toparlanmayı hedefleyen sektör, koronavirüs salgını […]
Yarattığı katma değer ve istihdam ile ülke ekonomisinin en önemli sektörlerinden birisi olan otomotiv sektörü, son 3 yıldır yaşadığı sıkıntılardan kurtulamıyor. 2017 yılında iç pazarda 1 milyon adetlik araç satışı ile rekor kıran sektör, cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesiyle başlayan ekonomik kriz ile birlikte sert bir şekilde daralmaya başladı. Bu yıl yeniden toparlanmayı hedefleyen sektör, koronavirüs salgını ile yeniden vites küçülttü. Bu yılın ilk dokuz ayında otomotiv sektöründe üretim bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19, ihracat da yüzde 33 azaldı.
SATIŞLAR YAVAŞLADI
Bu gerilemede en önemli etken, pandemi nedeniyle kapanan Avrupa pazarlarından kaynaklandı. İç pazarda kredi desteğinin sonlandırılması ve getirilen ek vergiler de, satışlarda yavaşlamayı beraberinde getirdi.
Sektördeki gelişmeleri değerlendiren Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün, yılın son çeyreğinde satışlarda ve ihracatta bir toparlama beklediklerini söyledi. Avrupa'dan gelen haberlerin fena olmadığını ifade eden Yenigün, "Yılın ilk başında ortalamada yüzde 26-27 civarında düşeceği söylenen otomotiv sektörü hem ACEA'nın hem de firmaların yaptığı benzer açıklamalarla bugün 16 ila 20 arasında düşeceğini gösteriyor yıl sonu rakamları itibarıyla. Bundan da bizler tabi olumlu etkileneceğiz. Hatta şu anda birçok fabrikamız ihracata maksimum kapasiteyle üretim yapıyor" dedi.
DOĞU AVRUPA RİSK
Bununla birlikte Volkswagen'in Türkiye'ye yatırım iptali, Honda'nın da 2021'de fabrikasını kapatma kararı, Türkiye'nin en fazla ihracat yapan sektörü otomotive gözleri çevirdi. Sektörün halen üretim kabiliyetiyle çok güçlü olduğunu vurgulayan Yenigün, Avrupa'nın yeni üretim pazarları olan Polonya, Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelerin, bir noktada sektöre tedarik ve teknoloji açısından tehdit oluşturabileceğini söyledi. Ancak Yenigün, esnek, hızlı ve kaliteli üretimiyle Türkiye'nin bu ülkelere karşı halen avantajının olduğunu anlattı.
FACEBOOK YORUMLAR