Şirketler E-Ticaret ile Yeni Müşteri Yaratabilirler
Ege Ekonomik forumunda ‘E-İhracat Stratejisi ile Şirketlerin Yeni Pazarlara Açılması, Sınır Ötesi E-Ticaret”, “Yeni Rekabet Alanı: Online Market Servisi”, “E-İhracatta Uluslararası İş Birliği Nasıl Kurulur?”, “E-İhracatın Türkiye Ekonomisine Katkıları Nelerdir?”, “Hangi Sektörler E-İhracat ile İvme Kazanacak?”, “Dijitalleşmenin Getirileri ve Riskleri, Siber Güvenlik” gibi konular masaya yatırıldı
04 Aralık 2020 - 18:23
Dünya Gazetesi Yöneticisi Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde “Küresel Güç Olmanın Anahtarı: E-İhracat” başlıklı oturumda geçildi. Oturumda ilk olarak BIGGPLUS Grubu CEO Enis Karslıoğlu söz aldı
Karslıoğlu, dünya ticaretin yol aldığı konum itibariyle artık sonuç alınması gereken bir zaman içinde olduklarını belirtirken, bu anlamda Çin’in bugüne nasıl geldiğinin incelenmesi gerekliliğinin altını çizdi
E-ihracatı “Türkiye’nin yeni petrolü” olarak tanımlayan Karslıoğlu, KOBİ’lerle birlikte küçük ya da büyük tüm esnafların küresel ticarete dahil edilmesinin önemine değindi. Karslıoğlu, burada teknik ayrıntılar ve ince noktaların kazanım için önemli olduğunu, burada elde edilecek başarı ile Türkiye’nin çok ciddi döviz girdisi elde etme ihtimaline dikkat çekti. Karslıoğlu, şöyle devam etti:
“Dünya çapında gidilecek bölgeleri iyi tayin etmek gerekiyor. Burada da markanın ya da KOBİ’nin paydaşları ile ilerlemesi önemli. Bunun için de Amazon gibi, Alibaba gibi platformlara entegre olmak gerekiyor. Bu entegrasyonların gerçekleştirilmesi çok kıymetli. İkinci konu ise depolar ve depo yönetimleri. Bu konuda yurt dışında lojistik merkezler kurulabilmesi için bir Cumhurbaşkanlığı Tebliği yayınlandı. Ancak burada kimlerin adım atacağı netleştirilmeli. Diğer bir netleştirilmesi gereken konu ise taşıma işinde kimlerin rol üstleneceği. Ve son olarak da üçüncü parti olarak tanımlayacağımız lojistik sağlayıcılar başlığına eğilmek gerekiyor.”
Bu adımların yanı sıra ürünlerle ilgili içeriklerin çok önemli olduğunu, bu önemin paketlenme sürecine kadar uzadığını belirten Karslıoğlu, kümeleşmenin kritik bir adım olacağını, bu sayede maliyetlere ve teknik konulara bir çözüm bulunabileceğini belirtti. Karslıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özetle; 1. İçerik ve Pazarlama Hizmeti, 2. Stok ve Tedarik Yönetimi, 3. Entegrasyon, Takip ve Hızlı Teslimat, 4. Müşteri İlişkileri Yönetimi Hizmeti, 5. İade Yönetimleri başlıkları e-ihracat sürecinde KOBİ’lerimizin karşı karşıya olduğu konular. Gördüğünüz gibi oldukça teknik bir iş. Bu nedenle de esnafın ve KOBİ’nin bu işi çözmesi için kümeleşmesi gerekiyor. E-ticaret servisi sağlanması gerekiyor.”
Karslıoğlu; New York’ta, Moskova’da, Dubai’da, Amsterdam’da, Londra’da, Kenya’da ve Çin’in Şanghay ve Guangzhou bölgelerinde, serbest e-ticaret bölgeleri kurdurarak ya da var olan bu bölgelere girilmesi gerektiğinin, Türkiye’nin geleceğinin serbest e-ticaret bölgelerinde olduğunun altını çizdi
KOBİ’lerin İhracata Entegrasyonu Cari Açık ve İstihdam Sorunlarını Çözebilir
Oturumda söz alan ikinci konuşmacı Göksel Global Kurucu ve CEO’su Gökhan Göksel, Çin’in kalkınma modelinin Türkiye’ye çok benzediğini, çünkü Çin’de de ciddi oranda KOBİ’lerin olduğunu paylaştı. Göksel; yüzde 99’u KOBİ’lerden oluşan Türkiye’nin, e-ticaret ekosisteminde atılması gereken adımları atması halinde istihdam ve döviz problemlerini çözme şansı olacağını belirtti:
“E-ihracatın ihracattan bir farkı olmadığını düşünüyorum. Burada asıl gelmemiz gereken yerin, Türkiye’nin uluslararası ticarete ne kadar uyumlu olduğu ya da olmadığı konusudur. Türkiye, uyumunu hızlandırmalı. Pandemi nedeniyle çok popüler hale geldiği için şu an e-ihracatı konuşuyoruz. Ancak belli konularda sorunlarımız olduğunu hatırlamalıyız. Bunlar eğitim, istihdam ve cari açık. Bizim şu anda cari açıkla ilgili problemimizi çözecek konulardan birisi ise, yüzde 99’u KOBİ olan ülkemizde, bu yapıların dış pazarlara ürün satabilme kabiliyetlerini ortaya çıkarmak.”
Türkiye’nin e-ticaretini geliştirmesi ve artırması için öncelikle kalkınma politikasını gelişmiş ülke stratejilerini inceleyerek, buna göre uygulaması gerektiğini belirten Göksel, Çin’in bugün e-ticaretteki hacmine gelmesinin arkasında, devlet politikalarının yer aldığına dikkat çekti
Türkiye’nin Bu Dönemde Edindiği Refleks, Yapısal Önlemlerle Sürmeli
Ege Ekonomi Forumu’nun son günündeki son oturumun son konuşmacısı ZESS International Kurucu Ortağı Sevdil Yıldırım ise, Türkiye’nin toplam ihracatı içerisinde e-ihracatın payının artırılmasının önemine dikkat çekti
“Türkiye’nin öncesinden de sistematik bir şekilde ele alması gereken bir konuydu e-ihracat. Pandemi tabiki bir paradigma değişikliği yarattı. Yaşanması gereken yapısal değişimi zorunluluk haline getirdi. Dijitalleşme zaten şirketlerin gündemindeydi. Endüstri 4.0’ı zaten senelerdir konuşuyoruz. Ancak bakıldığında her ne kadar pandemi sonrasında çok hızlı bir hareket yaşanmış olsa da gelinen nokta çok tatmin edici düzeyde değil” diyen Yıldırım, Ticaret Bakanlığı’nın pandemi döneminde aldığı tedbirlerin çok etkili olduğuna, bu kapsam e-ticarette de e-ihracatta da çok önemli adımlar atıldığının vurguladı. Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
“Ancak zaman perspektifinden rakamlara bakarsak, e-ihracatta 2020’nin ilk 6 ayında yüzde 64’lük bir artış yaşandı. Toplam ihracat içindeki payı ise 570 milyon dolar mertebesinde oldu. Ancak aynı dönemde 75 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirildi Türkiye’de. E-ihracat maalesef yüzde 0,8 mertebesinde kaldı.”
Türkiye’nin bugün gaza bastığı yöne, dünyanın bir süredir gittiğini belirten Yıldırım, ihracat hamlesi yapılmış ve ihracat odaklı bir büyüme modeli izleyen Türkiye’nin e-ihracatta daha rekabetçi konumda olması gerekliliğine vurgu yaptı. Yıldırım, bu saptamanın neyin daha iyi yapılabilmesi, Türkiye’nin uluslararası rekabette geride kalmaması açısından önemli olduğunu söyledi:
“Pandemi döneminde hayata geçen refleksimizi yapısal önlemlerle devam ettirmemiz lazım. Sistematik ana modellere dönüştürülmeli ki, biz de gerçekte olmamız gereken yerimiz alalım.”
Karslıoğlu, dünya ticaretin yol aldığı konum itibariyle artık sonuç alınması gereken bir zaman içinde olduklarını belirtirken, bu anlamda Çin’in bugüne nasıl geldiğinin incelenmesi gerekliliğinin altını çizdi
E-ihracatı “Türkiye’nin yeni petrolü” olarak tanımlayan Karslıoğlu, KOBİ’lerle birlikte küçük ya da büyük tüm esnafların küresel ticarete dahil edilmesinin önemine değindi. Karslıoğlu, burada teknik ayrıntılar ve ince noktaların kazanım için önemli olduğunu, burada elde edilecek başarı ile Türkiye’nin çok ciddi döviz girdisi elde etme ihtimaline dikkat çekti. Karslıoğlu, şöyle devam etti:
“Dünya çapında gidilecek bölgeleri iyi tayin etmek gerekiyor. Burada da markanın ya da KOBİ’nin paydaşları ile ilerlemesi önemli. Bunun için de Amazon gibi, Alibaba gibi platformlara entegre olmak gerekiyor. Bu entegrasyonların gerçekleştirilmesi çok kıymetli. İkinci konu ise depolar ve depo yönetimleri. Bu konuda yurt dışında lojistik merkezler kurulabilmesi için bir Cumhurbaşkanlığı Tebliği yayınlandı. Ancak burada kimlerin adım atacağı netleştirilmeli. Diğer bir netleştirilmesi gereken konu ise taşıma işinde kimlerin rol üstleneceği. Ve son olarak da üçüncü parti olarak tanımlayacağımız lojistik sağlayıcılar başlığına eğilmek gerekiyor.”
Bu adımların yanı sıra ürünlerle ilgili içeriklerin çok önemli olduğunu, bu önemin paketlenme sürecine kadar uzadığını belirten Karslıoğlu, kümeleşmenin kritik bir adım olacağını, bu sayede maliyetlere ve teknik konulara bir çözüm bulunabileceğini belirtti. Karslıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özetle; 1. İçerik ve Pazarlama Hizmeti, 2. Stok ve Tedarik Yönetimi, 3. Entegrasyon, Takip ve Hızlı Teslimat, 4. Müşteri İlişkileri Yönetimi Hizmeti, 5. İade Yönetimleri başlıkları e-ihracat sürecinde KOBİ’lerimizin karşı karşıya olduğu konular. Gördüğünüz gibi oldukça teknik bir iş. Bu nedenle de esnafın ve KOBİ’nin bu işi çözmesi için kümeleşmesi gerekiyor. E-ticaret servisi sağlanması gerekiyor.”
Karslıoğlu; New York’ta, Moskova’da, Dubai’da, Amsterdam’da, Londra’da, Kenya’da ve Çin’in Şanghay ve Guangzhou bölgelerinde, serbest e-ticaret bölgeleri kurdurarak ya da var olan bu bölgelere girilmesi gerektiğinin, Türkiye’nin geleceğinin serbest e-ticaret bölgelerinde olduğunun altını çizdi
KOBİ’lerin İhracata Entegrasyonu Cari Açık ve İstihdam Sorunlarını Çözebilir
Oturumda söz alan ikinci konuşmacı Göksel Global Kurucu ve CEO’su Gökhan Göksel, Çin’in kalkınma modelinin Türkiye’ye çok benzediğini, çünkü Çin’de de ciddi oranda KOBİ’lerin olduğunu paylaştı. Göksel; yüzde 99’u KOBİ’lerden oluşan Türkiye’nin, e-ticaret ekosisteminde atılması gereken adımları atması halinde istihdam ve döviz problemlerini çözme şansı olacağını belirtti:
“E-ihracatın ihracattan bir farkı olmadığını düşünüyorum. Burada asıl gelmemiz gereken yerin, Türkiye’nin uluslararası ticarete ne kadar uyumlu olduğu ya da olmadığı konusudur. Türkiye, uyumunu hızlandırmalı. Pandemi nedeniyle çok popüler hale geldiği için şu an e-ihracatı konuşuyoruz. Ancak belli konularda sorunlarımız olduğunu hatırlamalıyız. Bunlar eğitim, istihdam ve cari açık. Bizim şu anda cari açıkla ilgili problemimizi çözecek konulardan birisi ise, yüzde 99’u KOBİ olan ülkemizde, bu yapıların dış pazarlara ürün satabilme kabiliyetlerini ortaya çıkarmak.”
Türkiye’nin e-ticaretini geliştirmesi ve artırması için öncelikle kalkınma politikasını gelişmiş ülke stratejilerini inceleyerek, buna göre uygulaması gerektiğini belirten Göksel, Çin’in bugün e-ticaretteki hacmine gelmesinin arkasında, devlet politikalarının yer aldığına dikkat çekti
Türkiye’nin Bu Dönemde Edindiği Refleks, Yapısal Önlemlerle Sürmeli
Ege Ekonomi Forumu’nun son günündeki son oturumun son konuşmacısı ZESS International Kurucu Ortağı Sevdil Yıldırım ise, Türkiye’nin toplam ihracatı içerisinde e-ihracatın payının artırılmasının önemine dikkat çekti
“Türkiye’nin öncesinden de sistematik bir şekilde ele alması gereken bir konuydu e-ihracat. Pandemi tabiki bir paradigma değişikliği yarattı. Yaşanması gereken yapısal değişimi zorunluluk haline getirdi. Dijitalleşme zaten şirketlerin gündemindeydi. Endüstri 4.0’ı zaten senelerdir konuşuyoruz. Ancak bakıldığında her ne kadar pandemi sonrasında çok hızlı bir hareket yaşanmış olsa da gelinen nokta çok tatmin edici düzeyde değil” diyen Yıldırım, Ticaret Bakanlığı’nın pandemi döneminde aldığı tedbirlerin çok etkili olduğuna, bu kapsam e-ticarette de e-ihracatta da çok önemli adımlar atıldığının vurguladı. Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
“Ancak zaman perspektifinden rakamlara bakarsak, e-ihracatta 2020’nin ilk 6 ayında yüzde 64’lük bir artış yaşandı. Toplam ihracat içindeki payı ise 570 milyon dolar mertebesinde oldu. Ancak aynı dönemde 75 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirildi Türkiye’de. E-ihracat maalesef yüzde 0,8 mertebesinde kaldı.”
Türkiye’nin bugün gaza bastığı yöne, dünyanın bir süredir gittiğini belirten Yıldırım, ihracat hamlesi yapılmış ve ihracat odaklı bir büyüme modeli izleyen Türkiye’nin e-ihracatta daha rekabetçi konumda olması gerekliliğine vurgu yaptı. Yıldırım, bu saptamanın neyin daha iyi yapılabilmesi, Türkiye’nin uluslararası rekabette geride kalmaması açısından önemli olduğunu söyledi:
“Pandemi döneminde hayata geçen refleksimizi yapısal önlemlerle devam ettirmemiz lazım. Sistematik ana modellere dönüştürülmeli ki, biz de gerçekte olmamız gereken yerimiz alalım.”
FACEBOOK YORUMLAR