Toplumsal Sağlık Krizinden, Ekonomik Krize Dönüşecek
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, salgın sonrası iş yapma biçimlerinin değişeceğini ve ülkeleri bekleyen global derin bir ekonomik kriz olduğuna işaret ederek, şirketlerin bu süreci nasıl yönetmesi gerektiği konusunda önemli analizler yaptı
19 Nisan 2020 - 15:47
Salgın döneminin birkaç sonucu olacağını söyleyen Bekir Ağırdır, bu süreci kederin 5 evresi ile açıkladı. Birinci evrenin inkar olduğunu, “Biz de inkar ettik, korona bize gelmez dedik. İkinci evre öfke, üçüncü evre ise virüs ile pazarlık, nasıl atlatırım bunu dediğimiz dönem. Biz ülke olarak sanıyorum bu dönemdeyiz. Dördüncü evre kabullenme, beşinci evre nasıl tedavi ederim kısmına henüz giremedik’ dedi
İnsanlığın Böyle Bir Krizi Yönetebilme Deneyimi Yok
Talepteki daralmadan dolayı üretimde kriz başlayacak. Hanelerin geliri düşüyor, hizmet sektörü bugün 12 milyon insanı kapsıyor. Bunların bir kısmı ücretsiz izinden dolayı, bazıları çalışamadığı için gelir kaybına uğradı, uğruyor. Böyle bir krizi yönetme deneyimi insanlığın yok. Tedarik zincirlerindeki kopmadan dolayı üretim krizine de dönüşecek. Buzdolabında salatalığı uzun süre bırakın, suyu çekilir buruş buruş olur, ekonomi böyle büzülecek. Bu iş bildiğimiz anlamda toplumsal sağlık krizinden, ekonomik krize dönüşecek
Dünyada böylesi ortak bir krizi yönetecek ortaklaşma ve dayanışma yok. Yönetim, iş, siyaset modellerimiz toplumsal kurul ve kurallarımız bunu yönetmeye yetkin değil. Dünya Sağlık Örgütü bile böylesi bir küresel salgını yönetmeye uygun değil. Ekonomik kriz için de bir birliktelik yok
Yaşam Stillerimiz Değişiyor
Gündelik hayatın ritmi değişti. Zamandan ve mekandan bağımsız ilişki üretip, ticaret yapılacak. Hiyerarşinin olmadığı, ademi merkeziyetçi bir modellemeye geçiyoruz. Devletin kurumları ise eski hiyerarşiye göre çalışıyor. Temel sorunlarımızdan biri de bu. Metropolleşme ve göç ile yaşam şekilleri de değişecek. 300 dairelik apartmanlarda ve sitelerde komşuluk olmayacak. Bütün dünya metropollere akmaya devam ediyor. İnsanlık ekonomik krizin ürettiği problemleri sığınma evleriyle ve para dağıtımıyla halledemeyecek
Türkiye ‘Özne’ Konumunda
Ulus devletler güçlenecek. Ulus devletin ürettiği gerilimler yumağı gerçek sorunları görmemizi de engelliyor. Rusya’nın bütün dünya ile siyasi bölüşüm kavgası veriyor. Dünyanın siyasi bölüşümü batının egemenliğine göre kurulu. Çin ekonomik bölüşüm kavgası veriyor. Ancak her şey batı ekonomilerinin yönetimine göre düzenlenmiş. Müslüman coğrafya ile batı arasında da gerilim var. Türkiye ise hem siyasi gerilim hem ekonomik paylaşım hem de kültürel gerilimde hem sahne hem özne konumunda
Bildiklerimizi Unutup, Yeni Şeyler Öğrenmeliyiz
Böyle bir hayat, bizim bildiğimiz eski modellerle yönetilemez, değişmek zorundayız. İş modellerini değiştirmeliyiz. Büzülerek değil, değişerek bu krizden geçebiliriz. Şirketler küçülerek krizi atlatamaz. Panikle davranmak yerine, korona ile pazarlık etmek yerine değişimi başlatmanız lazım. Çalışanlardan, temel tedarik toptancılarınızdan oluşan eko sistemi ayakta tutmanız lazım. Bunu devlete teslim edemezsiniz. Ana tedarikçiniz batıyorsa, yeniden o eko sistemi kurmak az buz iş değil. Müşteriden daha çok çalışanınızı ayakta tutmaya çalışın. Adam çıkarmaktan çok budanmak önemli
Koltukları Gençlere Verin
Şirketlerimizde eskiden generaller, emekli bürokratlar vardı, şimdi eski bakanlar var. Ne zaman yeşil hareketinden insanlar, kadın hareketinden bir genç kadın şirket yönetimlerine girecek yeni düzene ayak uydurmuş olacaksınız. İtibar, imaj algısı biraz da eko sisteminizin dışarıya verdiği kimyadan, auradan oluşacak. İçeriye doğru çalışanları, bayileri dinlemek gerekli. Hükümetin paketlerini beklemek yerine biran önce ne yapabiliyoruz diye serinkanlı düşünmenin zamanıdır. İşlerinizi gençlere, varsa hele kızlarınıza hemen devredin. Yeni dünya düzeni sezgi ve akıl istiyor. Erkek zihniyeti hem duyguları hem mantığı kavrayamıyor. Yeni dünya düzeni kadın zihnine daha uygun. Yeni dönemde kadın aklı öne çıkacak. Yeni Zelanda’ya, Almanya’ya bakın, liderleri kadın, kriz yönetimlerini değerlendirin. Yeni hayat gençlere ve kadınlara yatkın. Sizin 20 yılda kurduğunuz ilişkileri, iş yaratma hikayeleri onların parmak ucunda bir gecede inşa ediliyor. Asıl hayat onlara uygun, Yaş almış erkek yöneticileri emekli edin, koltukları gençlere verin
İnsanlığın Böyle Bir Krizi Yönetebilme Deneyimi Yok
Talepteki daralmadan dolayı üretimde kriz başlayacak. Hanelerin geliri düşüyor, hizmet sektörü bugün 12 milyon insanı kapsıyor. Bunların bir kısmı ücretsiz izinden dolayı, bazıları çalışamadığı için gelir kaybına uğradı, uğruyor. Böyle bir krizi yönetme deneyimi insanlığın yok. Tedarik zincirlerindeki kopmadan dolayı üretim krizine de dönüşecek. Buzdolabında salatalığı uzun süre bırakın, suyu çekilir buruş buruş olur, ekonomi böyle büzülecek. Bu iş bildiğimiz anlamda toplumsal sağlık krizinden, ekonomik krize dönüşecek
Dünyada böylesi ortak bir krizi yönetecek ortaklaşma ve dayanışma yok. Yönetim, iş, siyaset modellerimiz toplumsal kurul ve kurallarımız bunu yönetmeye yetkin değil. Dünya Sağlık Örgütü bile böylesi bir küresel salgını yönetmeye uygun değil. Ekonomik kriz için de bir birliktelik yok
Yaşam Stillerimiz Değişiyor
Gündelik hayatın ritmi değişti. Zamandan ve mekandan bağımsız ilişki üretip, ticaret yapılacak. Hiyerarşinin olmadığı, ademi merkeziyetçi bir modellemeye geçiyoruz. Devletin kurumları ise eski hiyerarşiye göre çalışıyor. Temel sorunlarımızdan biri de bu. Metropolleşme ve göç ile yaşam şekilleri de değişecek. 300 dairelik apartmanlarda ve sitelerde komşuluk olmayacak. Bütün dünya metropollere akmaya devam ediyor. İnsanlık ekonomik krizin ürettiği problemleri sığınma evleriyle ve para dağıtımıyla halledemeyecek
Türkiye ‘Özne’ Konumunda
Ulus devletler güçlenecek. Ulus devletin ürettiği gerilimler yumağı gerçek sorunları görmemizi de engelliyor. Rusya’nın bütün dünya ile siyasi bölüşüm kavgası veriyor. Dünyanın siyasi bölüşümü batının egemenliğine göre kurulu. Çin ekonomik bölüşüm kavgası veriyor. Ancak her şey batı ekonomilerinin yönetimine göre düzenlenmiş. Müslüman coğrafya ile batı arasında da gerilim var. Türkiye ise hem siyasi gerilim hem ekonomik paylaşım hem de kültürel gerilimde hem sahne hem özne konumunda
Bildiklerimizi Unutup, Yeni Şeyler Öğrenmeliyiz
Böyle bir hayat, bizim bildiğimiz eski modellerle yönetilemez, değişmek zorundayız. İş modellerini değiştirmeliyiz. Büzülerek değil, değişerek bu krizden geçebiliriz. Şirketler küçülerek krizi atlatamaz. Panikle davranmak yerine, korona ile pazarlık etmek yerine değişimi başlatmanız lazım. Çalışanlardan, temel tedarik toptancılarınızdan oluşan eko sistemi ayakta tutmanız lazım. Bunu devlete teslim edemezsiniz. Ana tedarikçiniz batıyorsa, yeniden o eko sistemi kurmak az buz iş değil. Müşteriden daha çok çalışanınızı ayakta tutmaya çalışın. Adam çıkarmaktan çok budanmak önemli
Koltukları Gençlere Verin
Şirketlerimizde eskiden generaller, emekli bürokratlar vardı, şimdi eski bakanlar var. Ne zaman yeşil hareketinden insanlar, kadın hareketinden bir genç kadın şirket yönetimlerine girecek yeni düzene ayak uydurmuş olacaksınız. İtibar, imaj algısı biraz da eko sisteminizin dışarıya verdiği kimyadan, auradan oluşacak. İçeriye doğru çalışanları, bayileri dinlemek gerekli. Hükümetin paketlerini beklemek yerine biran önce ne yapabiliyoruz diye serinkanlı düşünmenin zamanıdır. İşlerinizi gençlere, varsa hele kızlarınıza hemen devredin. Yeni dünya düzeni sezgi ve akıl istiyor. Erkek zihniyeti hem duyguları hem mantığı kavrayamıyor. Yeni dünya düzeni kadın zihnine daha uygun. Yeni dönemde kadın aklı öne çıkacak. Yeni Zelanda’ya, Almanya’ya bakın, liderleri kadın, kriz yönetimlerini değerlendirin. Yeni hayat gençlere ve kadınlara yatkın. Sizin 20 yılda kurduğunuz ilişkileri, iş yaratma hikayeleri onların parmak ucunda bir gecede inşa ediliyor. Asıl hayat onlara uygun, Yaş almış erkek yöneticileri emekli edin, koltukları gençlere verin
FACEBOOK YORUMLAR