Muğla Ormanlarının %60'ı Madenler İçin Ruhsatlı
Zengin canlı tür çeşitliliği, iklimi, doğal güzellikleri, binlerce yıllık tarihi geçmişi ve eşsiz koyları ile Türkiye’nin en önemli doğa, kültür ve turizm alanlarından biri olan Muğla’nın yüzde 60’ı madenlere ruhsatlı olduğu ortaya çıktı
16 Ekim 2020 - 08:58
Temmuz ayında kamuoyu ile paylaştığı Kaz Dağları Raporu’nun ardından maden mevzuatının ülke genelinde yarattığı tehditi ortaya koyabilmek için çalışan TEMA Vakfı ikinci çalışmasını Muğla özelinde gerçekleştirdi. Çalışmanın ilk bulgularına göre Muğla 1.449 maden ruhsatına bölündü
Tarihi ve kültürel özellikleri, doğası ve tarım alanları ile Türkiye turizminin ve tarımsal üretiminin merkezlerinden biri olan Muğla ve yakın çevresinin geleceği var olan binlerce maden ruhsatı sebebiyle tehdit altında. İhale, arama ve işletme aşamalarında 1.449 maden ruhsatına bölünen bölgenin %59’u ruhsatlandırılmış durumda. Bölgede mevcut ruhsat sahalarının hayata geçmesi halinde, Muğla’nın toprağı, suyu, doğal varlıkları, yöre insanının sağlığı, tarıma ve turizme dayalı ekonomisi telafisi imkansız zararlar görecek
Maden Kanunu'nda bugüne kadar yapılan değişikliklerin; ülkemizin doğa alanlarını, tarım alanlarını, meralarını ve kültür miraslarını madencilik faaliyetine açtığına dikkat çeken TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç; “Mevcut Maden Kanunu’nda yapılan değişiklikler, tüm koruma statülerini yok var sayarak; yaşam alanlarımızı da binlerce maden ruhsatı ile karşı karşıya bırakıyor. Bugün maalesef ülkemizde doğa koruma alanı, tarım alanı ya da içme suyu havzası kanunlarla korunmamaktadır. Halbuki, ülkemizde kanunlarla madencilik faaliyetlerinden korunan alanlar oluşturmamız gerekiyor. Aksi halde madencilik faaliyetleri Çanakkale’de olduğu gibi Muğla’nın da ormanlarını, tarım alanlarını, meralarını, şehrin kültürünü ve turizmi tehdit etmeye devam edecek. Yetkilileri Muğla ve tüm illerimiz için madencilik faaliyetlerine karar verirken; doğal varlıklarımızı, tarımımızı ve su varlıklarımızı göz önünde bulundurmaya ve bu tarihi sorumluluğu hep birlikte almaya davet ediyoruz” dedi
Muğla ve yakın çevresinde madencilik çalışmasının ilk bulguları şu şekilde:
-Muğla ve çevresinin %60’ı madenler için ruhsatlandırılmıştır.
-Muğla ve çevresi orman alanlarının % 65'i madenler için ruhsatlandırılmıştır.
-Muğla ve çevresinde bulunan uluslarası koruma kriterlerine göre belirlenen ve nadir flora ve fauna barındıran, Dünya ölçeğinde önemli ekosistemler olan Önemli Doğa Alanlarının %65’i madenler için ruhsatladırılmıştır.
-Muğla ve çevre tarım alanlarının % 48'i madenler için ruhsatlandırılmıştır.
-Muğla ve çevresinde nadir canlı tür çeşitliliği, doğal ve kültürel özellikleri ile tabiatı koruma alanı, milli park gibi statülerle koruma altına alınmış alanların %55’i madenlere ruhsatlandırılmıştır.
-Türkiye'nin en yaşlı karaçam ormanı (250-700 yaş) ve eşsiz yaban hayatı ile mutlak koruma statüsüne sahip Kartal Gölü Tabiatı Koruma Alanının tamamı madenler için ruhsatlandırılmıştır.
-Kültür Varlıklarının (arkeolojik sit alanı, vb.) % 66’sı madenler için ruhsatlandırılmıştır
Tarihi ve kültürel özellikleri, doğası ve tarım alanları ile Türkiye turizminin ve tarımsal üretiminin merkezlerinden biri olan Muğla ve yakın çevresinin geleceği var olan binlerce maden ruhsatı sebebiyle tehdit altında. İhale, arama ve işletme aşamalarında 1.449 maden ruhsatına bölünen bölgenin %59’u ruhsatlandırılmış durumda. Bölgede mevcut ruhsat sahalarının hayata geçmesi halinde, Muğla’nın toprağı, suyu, doğal varlıkları, yöre insanının sağlığı, tarıma ve turizme dayalı ekonomisi telafisi imkansız zararlar görecek
Maden Kanunu'nda bugüne kadar yapılan değişikliklerin; ülkemizin doğa alanlarını, tarım alanlarını, meralarını ve kültür miraslarını madencilik faaliyetine açtığına dikkat çeken TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç; “Mevcut Maden Kanunu’nda yapılan değişiklikler, tüm koruma statülerini yok var sayarak; yaşam alanlarımızı da binlerce maden ruhsatı ile karşı karşıya bırakıyor. Bugün maalesef ülkemizde doğa koruma alanı, tarım alanı ya da içme suyu havzası kanunlarla korunmamaktadır. Halbuki, ülkemizde kanunlarla madencilik faaliyetlerinden korunan alanlar oluşturmamız gerekiyor. Aksi halde madencilik faaliyetleri Çanakkale’de olduğu gibi Muğla’nın da ormanlarını, tarım alanlarını, meralarını, şehrin kültürünü ve turizmi tehdit etmeye devam edecek. Yetkilileri Muğla ve tüm illerimiz için madencilik faaliyetlerine karar verirken; doğal varlıklarımızı, tarımımızı ve su varlıklarımızı göz önünde bulundurmaya ve bu tarihi sorumluluğu hep birlikte almaya davet ediyoruz” dedi
Muğla ve yakın çevresinde madencilik çalışmasının ilk bulguları şu şekilde:
-Muğla ve çevresinin %60’ı madenler için ruhsatlandırılmıştır.
-Muğla ve çevresi orman alanlarının % 65'i madenler için ruhsatlandırılmıştır.
-Muğla ve çevresinde bulunan uluslarası koruma kriterlerine göre belirlenen ve nadir flora ve fauna barındıran, Dünya ölçeğinde önemli ekosistemler olan Önemli Doğa Alanlarının %65’i madenler için ruhsatladırılmıştır.
-Muğla ve çevre tarım alanlarının % 48'i madenler için ruhsatlandırılmıştır.
-Muğla ve çevresinde nadir canlı tür çeşitliliği, doğal ve kültürel özellikleri ile tabiatı koruma alanı, milli park gibi statülerle koruma altına alınmış alanların %55’i madenlere ruhsatlandırılmıştır.
-Türkiye'nin en yaşlı karaçam ormanı (250-700 yaş) ve eşsiz yaban hayatı ile mutlak koruma statüsüne sahip Kartal Gölü Tabiatı Koruma Alanının tamamı madenler için ruhsatlandırılmıştır.
-Kültür Varlıklarının (arkeolojik sit alanı, vb.) % 66’sı madenler için ruhsatlandırılmıştır
FACEBOOK YORUMLAR