İzmir'de Konut Stokundaki Doygunluk Devam Edecek

İŞTE ANALİZDEN ÖNEMLİ BÖLÜMLER
 
2016 yılına kadar, daha karlı bir yatırım enstrümanı olmadığı için tüketiciler, ihtiyacı dışında gayrimenkul satın alıyordu. Ekonomik kriz, 2016 yılı itibarıyla hızla etkisini gösterdi ve finansal yatırım araçlarında çeşitlilikler arttı. Böylece tüketiciler gayrimenkul dışında da yatırım yapmaya başladı. İzmir’de inşaat ve gayrimenkul sektöründeki hikaye, sil baştan yenilendi. Bu yenilenme, satışların dibe vurması, inşaatı devam eden projelerin satışlarında yaşanan tıkanıklık ve sıcak paranın gayrimenkulden uzaklaşması olarak görüldü
 
İzmir’de 2019 yılı sonu itibariyle 90 bin konut satılmayı beklerken, çok sayıda konut projesinin inşaatı devam ediyor ve yeni projeler masada bekliyor. Aynı hedef kitleye yönelik üretilen konutlar, konut stoğundaki doygunluğun önümüzdeki birkaç yıl devam edeceğinin göstergesi olacak. Orta ve sabit gelir gurubuna yönelik konut projesi geliştirilebilmek için de uygun maliyetli arsaların üretilmesi gerekmektedir
 
Özelikle son birkaç yıldır bazı inşaat projelerinin yarıda kalması veya ağır ilerlemesi tüketiciyi biraz daha temkinli davranmaya yöneltti. Tüketiciler 2020 yılında ağırlıklı olarak sıfır konutlara ve inşaatı tamamlanmış projelere ilgi gösterecek
 
ERİŞİLEBİLİR KONUT KAVRAMI
 
Erişilebilir konut kavramı yeni dönemde sıkça kullanılacak. Bu kavram, fiyat, toplu ulaşıma yakınlık, yeniden satılabilme özelliği gibi konuların başlığı olacak. Tüketiciler aldığı konutun zamanla değer kazanıp kazanamayacağını önceden test edecek. Konutun değeri görece olarak daha da yükselecek bölgelerde ve konutun depreme dayanıklı olması tercih sıralamasında olacak
 
YAP-SAT DÖNEMİ DEĞİŞECEK
 
İzmir’de önemli bir inşaat yapma metodu olarak görülen ve kentsel dönüşümlerde kullanılan hasılat paylaşım sözleşmeleriyle iş yapma kültürü de 2020 yılında geçerli olmayacak. Tüketici ve konut kullanıcısı açısından basitlik ve gerçeklik 2020 yılları arasında daha etkili olacak
 
Yabancılara konut satışında ise öteden beri süregelen gayrimenkul sertifikası ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı alma hakkı bir süre daha etkisi sürdürebilecek. Arapların konut satışlarındaki ivmesi düşecek. Çünkü; bir konut projesinde Arapların konut satın aldığını gören Türk tüketiciler, o konut projesinden çıktığı veya vazgeçtiği görüldü. Günü kurtarmak isteyen inşaat firmaları da konut satışı yapabilmek için stratejik düşünme yetisinin dışında, müşteri odaklı yaklaşımlar sergiledi. 2019 yılında birçok örneği ile karşılaştığımız gibi Arapların konut aldığı projelerden Türkler çıkara, konut projesinin fiyatlarının daha da alt seviyelere düşmesine neden oldu
 
Gayrimenkul sertifikası ile konut edinme hakkının dışında TL ve yabancı para kurlarındaki ilişki satışları da doğrudan etkileyecek. Yabancı satışlarında 2018 ile 2019 yılını kıyasladığımızda Rusça konuşan ülkelerden ve Çin vatandaşlarının konut alımında bir hareketlenme yarattığı görülmekte. İzmir’de 2020 yılında Rusya ve Çin’i bu anlamda sıkça konuşulacak
 
2020 yılı içinde konut satışlarında mevcut satışta olan konut stoğunun müşterisi devam edecek. İnşaat maliyetlerindeki artış, firmaları yeni proje üretme konusunda isteksiz yapsa da özellikleri olan projeler, her zaman müşteri bulacak
 
Emlak satış sektöründe yaşanan değişim ise çok daha belirgin olacak. İnşaat firmaları ve emlak ofisleri klasik satış yöntemleri olan; branda asmak, sitelere ilan girmek, sosyal medya’dan paylaşım yaparak, müşterinin kendilerine ulaşmasını bekledi. 2019 yılında konut satışlarında durağanlığı yaşayan firmaların çoğu, klasik yöntemleri uygulayanlar oldu
 
Yenilikçi yaklaşım olan ve gelecekte satış başarısının elde edileceği Gayrimenkul PR’ını kullanan inşaat firmaları, rakiplerine göre ciddi satış başarısı elde edecekler. Gayrimenkul PR’ını kullanan firmalar, satışa sundukları mülkleri daha kısa sürede ve karlı olarak satabilecekler