İzmir'de kentsel dönüşüm doğa ve kültürel yapıyla uyumlu olmalı
İzmir’de yaşanan depremin ardından kurulan Büyükşehir tarafından kurulan Yaşanabilir Kentsel Dönüşüm Masası, Türkiye’nin deprem gerçeği ve yaşanabilir kent kültürünün korunması amacıyla yapılacak kentsel dönüşümün temel alan kriterleri belirledi
TBMM Milletvekili Ahmet Akın başkanlığında kurulan “Yaşanabilir Kentsel Dönüşüm Masası”, yakın tarihte deprem felaketi yaşayan İzmir’de ilk çalıştayını yaptı. Çalıştaya konusunda uzman akademisyenler, Ankara, İzmir ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinin temsilcileri ile meslek odası yöneticileri katılırken; çalıştayın sonunda belediyelere rehberlik yapacak, uygulanacak kentsel dönüşümde temel ilkelerinin yer aldığı bir sonuç bildirgesi hazırlandı.
KISA VADEDE GİDERİLMEZ
Hazırlanan sonuç bildirgesinde, Türkiye’nin kentleşme deneyimini oldukça hızlı edindiği ve bu durumun çeşitli sorunları da beraberinde getirdiği vurgulandı. Sonuç bildirgesinde; “Geldiğimiz noktada bu aksaklıkların tamamının, kısa vadede giderilmesi mümkün değildir. Bu nedenle kentsel dönüşüm büyük bir titizlikle, merkezi yönetim ve yerel yönetim iş birliğiyle ele alınmalı, belirlenen öncelikler ve risk durumları göz önünde bulundurularak bir devlet politikası haline gelmelidir” denildi.
Bildirgede, kentsel dönüşüm konusunda belirlediği temel ilkeler ve önerilere ilişkin yol haritası 10 madde halinde şöyle sıralandı:
Dönüşüme rant odaklı değil, insan ve çevre odaklı bakılmalıdır.
Esas olan yerinde dönüşümdür. Temel ilkeler şeffaflık, uzlaşı ve adalet olmalıdır.
Merkezi yönetim ve yerel yönetim iş birliğinin sağlanacağı, mülkiyet hakkının ihlal edilmeyeceği ve uygulamada karşılaşılan aksaklıkların giderildiği bir kentsel dönüşüm yasası hazırlanmalıdır.
Kentsel dönüşümün planlanması, uygulanması ve her aşamasında ilgili meslek odalarının, sivil toplum örgütlerinin, bilim insanlarının ve dönüşüm bölgesinde yaşayan yurttaşların aktif katılımı sağlanmalı, denetim kanalları açık tutulmalıdır.
Yaşanabilir Kentsel Dönüşümün deprem, sel, iklim değişikliği ve diğer afet risklerine karşı kentsel dayanıklılığı arttırmanın yanında, konut dışı dönüşümle iyi bir çevrede yaşama anlamına geldiği unutulmamalıdır.
Doğaya ve tarihe saygılı bir kentsel dönüşüm hedeflenmelidir.
Dezavantajlı gruplar ve engelli yurttaşlar kentsel dönüşüm sürecinde öncelenmelidir.
Kentsel dönüşüm, kentin kimliğini ve zaman içinde oluşan toplumsal ilişkileri yok etmemelidir.
Kamu yönetimi her aşamada garantör olmalı ve yurttaşlar sadece yönetimle muhatap edilmelidir.
Eğitime, sağlığa, kültüre ve spora yönelik yapılardan taviz verilmemelidir
FACEBOOK YORUMLAR