Türkiye Evden Çalışma Modelini Sevdi
Wizsight Araştırma şirketinin salgın döneminde bireylerin ve şirketlerin çalışma düzenini ortaya koymak için yaptıkları araştırmada, Türkiye'de salgın öncesinde birkaç iş alanı dışında evden çalışmak bir hayalken, her iki kişiden birinin işinin evden çalışmaya uygun olduğunu düşündüğünü ortaya koydu
Araştırmaya göre; evden çalışma düzenine geçen her 10 katılımcıdan 7’si evden çalışmaktan memnun ve yarısından fazlası kendini daha verimli hissediyor. Evden çalışma sayesinde, trafikte vakit geçirmemek ve serbest kıyafetle çalışmak avantaj olarak görülüyor
Koronavirüs salgını döneminde bireylerin ve şirketlerin çalışma düzenini ortaya koymak için 26 Mart-9 Nisan tarihleri arasında Wizsight Araştırma, Poltio.com’un iş birliği ve Hadi’nin desteği ile Türkiye’de iş gücüne katılan nüfusu temsilen %67’si erkek ve %33’ü kadın 800 görüşmeci ile gerçekleştirilen çalışmada 15-55 yaş arası katılımcılarla görüşüldü
Araştırma sonuçlarına göre Global şirketlerde çalışan katılımcıların %63’ü tamamen evden çalışma düzenine geçtiklerini belirtirken, yerel şirketlere çalışanlarda %23’de kaldı. Evden çalışma düzenine geçen her 10 katılımcıdan 7’si evden çalışmaktan memnun olurken, evden çalışmanın kendilerini daha verimli hale getirdiğini düşünüyorlar
Evden çalışmanın çalışan gözünden avantajları…
Katılımcılara evden çalışma düzeninin avantajları sorulduğunda, 3 temel avantaj göze çarpmaktadır: yolda vakit geçirmemek (%37), rahat kıyafetler ile çalışabilmek (%34) ve daha geç uyanabilmektedir (%31)
35 yaşından genç katılımcılar daha geç uyanabilmeyi ve çalışma ortamını istediği gibi şekillendirebilmeyi 35 yaşından daha büyük katılımcılara göre daha sıklıkla avantaj olarak değerlendirmektedir
Evden çalışmanın dezavantajları neler?
Wizsight Araştırma’nın gerçekleştirdiği araştırmaya katılan Türkiye iş gücü temsili katılımcılara göre, sosyalleşememek (%41), ekip arasında koordinasyonsuzluk ve iş akışında kopukluk olması (%38) ve dikkat dağıtacak çok fazla unsur olması (%31) ise evden çalışmanın başlıca dezavantajlarıdır
18-24 yaş aralığı katılımcılar evden çalışmanın en büyük eksilerini sosyalleşememek (%46) ve ekip arasında iletişimsizlik (%45) olarak belirtmiş durumda. Özellikle iş hayatına yeni başlayan bu kitlede aktif iletişim iş yürütmek için daha önemli bir kriter olarak gözlemleniyor. Sosyalleşmenin ve ekip arasındaki koordinasyonsuzluk ve iş akışında kopma olmasının dezavantaj olarak öne çıktığı bir diğer grup ise çocuksuz çalışanlar. Çocuksuz çalışanlar için evde çalışmanın en olumsuz yanı %43 söylenme ile sosyalleşememe olmuştur. EK – 2’de en çok söylenen ilk 5 avantaj ve dezavantajın listesini görebilirsiniz
Toplantılarını online olarak sürdüren katılımcıların %50’si Zoom aracılığı ile bir toplantıya katıldığını belirtmiştir. Zoom’dan sonra en çok kullanılan diğer uygulamalar sırasıyla Skype (%40) ve Microsoft Teams (%31) olmuştur
Son 12 ayda yapılmış Google aramalarında bu üç uygulamayı da kıyasladığımızda, 2020 Mart ayının ortasından itibaren üç uygulamanın da arama hacmini katlayarak arttırdığını görüyoruz. 20 Mart tarihine kadar Skype en çok aranan uygulama olurken, bu tarihten itibaren Zoom’un açık ara daha çok aranan bir uygulama olduğunu görüyoruz
Peki iş yükümüz?
Her beş kişiden 4’ünün salgın dolayısı ile iş yoğunluğunda değişimler olmuştur. Katılımcıların yarısı salgın sürecinde iş yoğunluklarının azaldığını belirtmiştir. Öte yandan %27’lik bir kitle iş yoğunluklarının arttığını belirtirmiştir. Şirket/ ajans sahipleri ve serbest çalışanlar içinde iş yüklerinin azaldığını düşünenler kamu ve özel sektör çalışanlarına kıyasla daha fazla
Sonuçlar bize ne anlatıyor: Koronavirüs sonrası yeni çalışma düzeni mi?
Wizsight Araştırma’nın kurucusu ve Poltio’nun ortağı Özge Akçizmeci Üstün bize sonuçları yorumluyor. Özellikle özel sektörün evden çalışma sistemine kamuya göre daha hızlı ve daha yüksek oranda geçtiğini gözlemliyoruz. Bu atiklik özel sektörün iş ilişkilerinden dolayı yurtdışı gündemini daha yakından takip etmesi ile ilintili olarak açıklanabilir
Evden çalışma düzeni katılımcıların genel anlamda memnun oldukları ve iş verimlerini artırdığını düşündükleri bir yöntemdir. Zaten birçok global şirket ve girişimlerde esnek çalışma büyük bir trendken Koronavirüs salgını ile daha da çok ivme kazanacağa benziyor
Tüm gruplardan katılımcılar mümkün olsa haftada yaklaşık 3,5 gün -yani iş süresinin yarısından fazlasını-evde çalışarak geçirmek istediğini belirtiyor. Evden çalışmanın eksilerini ve artılarını değerlendirdiğimizde önümüze gelecekte iki senaryo çıkıyor. Ya evden çalışmak, uzaktan koordine olma becerimizin de artmasıyla iş yapma biçimimizin bir rutini haline gelecek ya da şirketler daha rahat kıyafet uygulaması, daha esnek saatlerle ev konforunda ofisler tasarlayacaklar. Slack, Trello, Todoist gibi iş planı oluşturmak ve şirket için iletişim amaçlı kullanılan araçların yaygınlaşması ile belki evden çalışma veya uzaktan çalışma çok daha yaygın bir hal alabilir. Zaten var olan, özellikle yazılım ve dijital pazarlama alanında uzaktan çalışan ve çalışırken sürekli seyahat eden dijital göçebelerin artışını görebiliriz
Öte yandan evden çalışma sürecinde çalışanlar kendini daha verimli ve mutlu hissetseler bile, gerçekten iş veriminin ölçülmesi ve bu sistemin sürdürülebilirliğinin tartışılması için salgın sonrasında İK yetkililerine büyük görev düşüyor. Çünkü araştırma sonuçlarımız gösteriyor ki çalışanların yarısının iş yoğunluğu azalmış durumda. Belki de evden çalışma sistemi piyasaların daha yoğun olduğu zamanlarda çalışanlar tarafından daha kötü algılanacak ve bariz bir verim kaybına neden olacak