'Türk Patronlarının, Evet'leri de Hayır'ları da Gösterecek Danışmanlara İhtiyacı Var'
Bir dizi iş görüşmeleri için İzmir'de bulunan uluslararası yatırım ve danışmanlık firması Network Change Türkiye direktörü Brandy Taylor ekonomiege.com'a Türk iş dünyası ve şirketlerine yönelik değerlendirmelerde bulundu
Gayrimenkul sektörü başta olmak üzere, turizm alanında firmalara danışmanlık hizmeti veren firmanın Türkiye direktörü Taylor, İzmir’de bazı temaslarda bulundu. Alsancank’ta yatırımcılar ile bir araya gelen Taylor, görüşmeler sonrası ekonomiege.com’un sorularını yanıtladı
İzmir’i ve Ekonomisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
İzmir iklimi, konumu ve kültürel yaşam çeşitliliği açısından özel bir şehir. İhracat kapasitesi her geçen yıl artıyor. Güzel bir şehir ama ekonomisi canlı ve istekli değil. Yatırım kabiliyetleri oldukça yüksek olmasına karşın, şehir de motivasyon eksikliği var. Gayrimenkul sektöründe gözlemlediğimiz kadarı ile arz fazlası üretim var ve fiyatlar orantısız
Türk Patronlarının Evet’leri ve Hayır’ları Gösterecek Özgür Danışmanlara İhtiyacı Var
İzmir’de yatırım yapmamız için profesyonel iş yapma kültürüne ihtiyaç var. Temas halinde bulunduğumuz firmaların neredeyse tamamı aile şirketleri. Karar alma sürecinde aile belirleyici oluyor. Şu çok önemli; bir şirketin sahibi olmanız, o şirketi iyi yönetebileceğiniz anlamına gelmez. Ekonomi duygusallıktan hoşlanmaz. Finansal veriler, sermaye yeterliliği ve öngörü ile yatırım yapılır. Şirketlerin yönetim kurulu başkanları hazırlanan raporları aile içerisinde değerlendiriyorlar. Birimlerine sorduklarında ise ‘evet efendim, tabi efendim, olur efendim’ ifadeleri ile çok karşılaştık. Bence Türk patronlarının kendilerine evet’leri de hayır’ları da gösterebilecek, konusunda uzman aile dışından özgür danışmanlara ihtiyacı var. Türk patronlarında ‘onaylanma güdüsü’ ile iş yapma refleksinin olduğunu gözlemliyoruz. Avrupa’da ve gelişen Asya ekonomisindeki şirketlerin yapılanmasında, uzmanlar ön plandadır
Türkiye’nin ekonomisi şu an sıkıntılı bir dönemden geçmesine karşın, kriz dönemlerinde atılacak adımlar, büyümeyi beraberinde getirebilir. Dünyanın önde gelen şirketlerin tamamı, kriz dönemlerinde büyümüşlerdir. Ekonomik krizlerin en iyi tarafı, tesadüfen kazanan firmaları yok etmesidir. Üretim ekonomisine dayalı güçlenme arayışında olan firmalar ise bu gibi dönemlerde süratle büyür. Avrupa’daki kurumsal firmalar, yatırım yapmak için özellikle kriz dönemlerini sabırla bekler