Kentsel Dönüşüm Anlayışı Değişmeli
Avantajlı konut kredisinin suni konut alımlarına ve fiyatların köpürtülmesine neden olduğunu öne süren İzmir'in önde gelen Gayrimenkul satış-pazarlama şirketi Gayrimenkul PR şirketi, 'merkezi hükümet ve yerel yönetimler kentsel dönüşümü kolaylaştırıcı daha somut adımlar atmalı ve kendini enerjisini üreten çağdaş konutlar üretilmeli' önerisinde bulundu
Covid-19 döneminin yarattığı ekonomik durgunluğu ve piyasalardaki kaygıları azaltmak amacıyla, Kamu bankalarının başlattığı avantajlı konut kredisinin, tüketicilerin ertelenmiş konut ihtiyaçlarının giderilmesini sağladığını belirten Gayrimenkul PR, ‘İnşaat firmaları bu dönemde stoklarının çoğunu eritirken mülk sahipleri de uzun süredir satamadıkları konutları, Haziran ayında işleme dönüştürdü. Bu dönem alıcılar açısından aslında avantajlı bir alım dönemi yaratmadı. Çünkü; hem fiyatlar orantısız şişirildi, hem de suni alımlar gerçekleşti’ değerlendirmesinde bulundu
Konut fiyatlarındaki köpürtülmenin yarattığı etkinin İzmir’in birçok ilçesinde ve özellikle Çeşme’de çok hissedildiğini belirten Gayrimenku PR şirketi, ‘avantajlı konut kredisinin sonlandırılmasında sonra, fiyatlar çok daha alt seviyelerde işlem görebilecek. Hatta, bazı bölgelerde Mart 2020 tarihinden önceki fiyatlara çekilebileceğini tahmin ediyoruz’ şeklinde değerlendirdi
Gayrimenkulün ekonominin en önemli finansal değişim araçlarından biri olduğuna işaret eden Gayrimenkul PR, yeni normal hayatta, tüketicilerin daha kullanışlı ve çok amaçlı konutlara ilgi göstereceğini ifade ederek, şunları dile getirdi;
İzmir’in birçok ilçesinde acilen kentsel dönüşüme gidilmesine ihtiyaç var. Hükümet ve yerel yönetimler, kentsel dönüşümde yaşanan görüş ayrılıklarını giderecek, inşaat firmalarını ve hak sahiplerini tatmin edecek, seri uygulamalara yol açacak çağdaş yöntemler geliştirmeli. Belediyeler, ADA bazında parselasyon çalışmaları yaparak, nitelikli, kendi enerjisini üreten, sosyal yaşam alanlarını barındıran projeler üretilmesine olanak sağlamalı. Her şeyin değiştiği hayatımızda, yaşam alanları da değişime ayak uydurmalı ve merkezi hükümetle beraber yerel yönetimler, parsel bazlı değil, daha büyük çapta plan değişiklikler yaparak, konforlu yaşam alanı üretilmesinin önünü açmalılar’